
Gelelim asıl konumuza ve yardımcı oyuncumuza... Ben Karma ya inanırım. Gerek aldığım eğitim sebebiyle gerek self motivasyonum sebebiyle biliyorum ki atalar da boşuna dememişler 'Et me! Bul ma! dünyası' diye! Pekala sorarım sana ey münafık, sanır mısın ki sağdan soldan aldığın 3 kuruşluk akılla attığın adımların bedelini en ağır şekilde ödemeyeceksin? Sanır mısın ki bir gece uyutmadığın insanın sade enerjisi seni uykundan etmeyecek günler ve gecelerce; bilmez, anlamaz mısın ki sarfettiğin her kelamın bedelini 3 kuruşluk akıl aldıkların değil dillendiren olarak sen ödeyeceksin. Ve er ya da geç pişmanlıkla taşınacak, özür dileyeceksin. Kaç kere affedilmeyi hakeder bir insan sordun mu hiç kendine. Kotanı doldurmuş olmaktan korkmaz mısın?
Küfür et, kız, bağır çağır ama haksızlık etme, kıskan, içerle gerekirse hırslan ama terbiyesizlik etme. Bu iki karaktersizliği sergilediğin sürece ne benim eleğimden geçer tanelerin ne de tutunabilirsin pozitivist dünyada. Sıradan bir mahlukat olarak yaşar, aptallığına yanar, kim bilir belki bir gün anlarsın değersizliğini..
Ademoğlu aptaldır, bu aptallığın sebebi niyettir. Niyetini iyiye kullananların ruhu emilir, niyetini kötüye kullananların günleri silinir elbet bir şekilde evren yürümen gereken yolu sana empoze eder, ister istemez o yola girersin seçim hakkın yoktur.
Sanma ki eşsizsin.. Adabınla yaşa, insan gibi silin yer yüzünden. Ağaçları sev, hayvanları sev, gökyüzünü sev, güneşi sev, kendini sev.. Kendini sevemedikçe her daim acı saçacaksın etrafına. Kurbanların bir şekilde sıyrılacaklar yörüngenden, kendinle ve zehrinle kalacak, yok olacaksın; değersiz. Layığıyla ver aldığın nefesi, edebinle yaşa..
T.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder