Pek sevgili arkadaşlarım,
Son günlerde yaşadığımız toplu aydınlanmanın ardından
farkına vardığım bazı şeyler oldu. Hepinizle paylaşmak istiyorum. Bu bir sokak
kavgası değildir, bu bir iç savaş değildir. Bu bir direniştir. Her kesimden
insanın elele tutuştuğu, beraber yürüdüğü, polise direndiği, sisteme direndiği
bir olaydır. Bu bir ‘taksim event night’ değildir. Taksime, Beşiktaşa,
Kızılaya, Hataya elinizde içki şişeleri ile çıkıp taşkınlık yapacaksanız lütfen
evlerinizde kalmayı tercih ediniz. Polisin
çatışmaya girdiği bir an sizlerden birine zarar gelirse, diğer direnişçilerden
daha zor beden kontrolünüz olacağını, acil kan ihtiyacı halinde kanınızın
faydasız olacağını, provokatörlerin arzularına boyun eğmiş olacağınızı
unutmayınız. Balkonlarınızda tencere tava ile bize katılmanız da bizim için bir
mutluluktur. Hepimiz kardeşiz, biz sizleri sevgiyle anlıyoruz, lütfen siz de bu
olaylarda zevklerinizden feragat edemeyecekseniz alternatif yollardan bize
destek veriniz.
Hepimiz Atatürk’ün askerleri değiliz, Kemalist arkadaşlarım
lütfen kızmasınlar alınmasınlar. Bu
slogan siyasidir. Alanda, Atatürk ten haz etmeyen, Atatürkçü olmayan, ancak
üzerinde yaşadığı topraklara sahip çıkan, barış için direnen kardeşlerim vardı.
Baş örtülü, eşcinsel, Kürt, Ermeni, ,
İngiliz, Fransız, farklı siyasi partilere inanan, farklı ideolojide olan
onlarca insanla omuz omuz yürüdüm. Biber gazlarına maruz kaldım, hepimiz aynı
şekilde yaralandık. Eğer amaç birlik ise lütfen bencil davranmayınız. Bir
insanın karşısındakini tanımamasına rağmen, elini tutması, yardım etmesi,
öpmesi, kucaklamasının herhangi bir siyasetle alakası olamaz. Atatürkçü olmayan
arkadaşları da sevgiyle kucaklayınız. Hiç bir ideoloji insanlığın ve varlığın
önüne geçemez.
Meydanlarda atılan sloganlardan rahatsızım. Ataerkil yapıya
sahip olmamızın yanı sıra annelerimizi de sadece sözlü kavgalarda sahiplenen
bir yapımız var. Şimdi soruyorum size, bir insan orospunun çocuğuysa ne olmuş? Ben
öğretmen çocuğuyum, sen mimar çocuğusun, öteki işsiz bir annenin çocuğu, beriki
temizlikçi çocuğu. Siz hangi akla ve anlayışa hizmet, bir fahişeyi, hayat
kadınını, orospuyu, seks işçisi, ayrımcı bir şekilde yerme hakkını , hoşnut
olmadığınız insanın annesi olarak atama hakkını kendinizde görmektesiniz? Kürtün çocuğu, Ermeninin çocuğu, Alevinin
çocuğu, kebapçının çocuğu, tezgahtarın çocuğu, çöpçünün çocuğu, CEO nun çocuğu
size bir şey ifade ediyor mu? Seks
kölelerinin, direniş esnasında kapılarını açtığını, insanlara varlarıyla
yoklarıyla yardım ettiklerini, meydanda bizlerle elele yürüdüğünü biliyor
musunuz?
Sonra, 'İbne Tayyip'
ne demek? Sevgili arkadaşlarım, size ne insanların cinsel yöneliminden, size ne
kimin kiminle, hangi cinsiyetten insanla seviştiğinden. O parkta 7 gündür
yatan, her direnişte sesini yükselten, açlara, yaralılara, yardım eden, çevreyi
her sabah temizleyenlerin bir kısmının, bahsettiğiniz ‘ibneler’ olduğundan
haberdar mısınız? Sizler ellerinizde
bira, hükümete karşı slogan atıp ortalığı kızıştırırken, çevrelerindeki
insanları biraz olsun eğlendirmeye çalışan, çıkan yangınlarda el birliği ile su
taşıyanların ‘ibne’ olduğunu biliyor musunuz? Bizler hepimiz ailelerimizin bizi
yetiştirdiği insanlarız. Cinselliğimiz bunu etkilemez. Başka biri sizin
cinselliğiniz ya da cinsel hayatınız hakkında nasıl konuşmuyorsa, sizlerin de
bu durumu aşağılamaya hakkı olduğunu zannetmiyorum. Açık seçik yazıyorum şu
noktadan sonra utanmaya gerek yok herhalde ülke genelinde atılan sloganların
ardıdan. ''Bir yerimi ye' ne demek?
Sizin gibi düşünmeyen insanı yerdiğinizde bu sloganı layık gördüğünüz kimseden
farkınız var mı biraz düşünün bakalım. Ananı da al git e cevap olarak
cinselliğinizi mi sunuyorsunuz? Cevap verme, kendini ifade etme şekliniz bu
kadar mı aşağıda? Kendinize bunu nasıl yakıştırabiliyorsunuz ve hep bir ağızdan
bunu dile getirebiliyorsunuz?
Bu direnişi haklı kazanmanın tek yolu barış için direnmektir
arkadaşlar! Zarar gören her birey, zarar gören her işletme, zarar gören
zihinleri temsil eder. Bunca baskısından rahatsız olunan bir hükümete şiddetle
cevap vermek sadece bizi haksız çıkarmada ekmeklerine bal sürer. Lütfen
direnişi, sevgi adına, bizlere yaraşır şekilde, düşünerek, davranarak
yürütelim.
Sevgiyle!
Küfürsüz çapulcu
Son olarak Ahmet Hakan' ın bugünkü yazısını ekliyorum
www.hurriyet.com.tr/yazarlar/23429413.asp
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder