12 Ekim 2011 Çarşamba

-Ne mutlu-

Her insanın farklı yaklaşımları oluyor olaylara. Ayrıca ne mutlu ki öyle. Herkesin aynı düşündüğü bir dünyayı hayal hadi etmek istemezdim. Yakın geçmişte muhakkak ki nedenleri olan ancak halen idrakına tam olarak varamamış olmamla beraber anlamaya çalıştığım bir özel gün hakkında düşünüyorum. Doğum günü. Insanın sevdikleri tarafından genellikle kutlanan bu güzel güne anlam yüklemediği ve hatta sevmediği de olabiliyor. Ama olaylara farklı yaklaşmaya çalışınca en azından çevremizdekilerin tepkilerindeki abartıyı anlayabiliyoruz. Bu çoşkunun sebebi elbette ki mükemmel bir insan olmamızdan kaynaklanmaz. Kaldı ki ben gayet mükemmel olduğum kanısındayım :) Şaka bir yana,  herkesin kusurları var ve ne mutlu ki hepimiz bu durumdan haberdarız . Ben arkadaşlar ve çevre çerçevesinden öte anne çerçevesinden konuyu ele almak istiyorum. Ve bu sene kendi doğum günümde anneme hediye almayı planlıyorum. Zira annelik elbette yaşanmadan asla anlaşılamayacak bir bağ ve duygu. İçinde uzun süre boyunca bir varlıkla yaşıyorsun. Nefes aldıkça sen o da seninle kalp atıyor. Beslendiğinde, uyuduğunda, güldüğünde, ağladığında hep seninle ve senin etkinde. Attığın her adımı onu düşünerek atmak gibi bir zorunluluğun var. Zamanı gelip de içinden çıkıp da kollarında kavuşmanıza kadar birbirinizi hiç bilmiyorsunuz. Ve hatta biz çocuklar çok çok daha sonra onu/ onları tanıyabiliyoruz ki, onyıllar bile alabiliyor. Ama anne, seni içinde ve dışında büyütmekle kalmıyor, seninle var olmaya devam ediyor. İçinden koparılan büyükçe parçasını hayatta tutmak için, iyi yetiştirmek için, kendi yaşadıklarını sana yaşatmamak için sürekli olarak direniyor hayata. Kendi yalnızlığına ağlamıyordur bir anne evladınınki kadar. Bizler çocuklar olarak o bağın ne demek olduğunu anlayamadığımızdan beklenen tepkileri vermiyoruz her zaman. Bunun öncelikli sebebi özgürlük duygusu, ikincil sebebi ise yılları beraber geçirdiğimizden kaynaklı tahammülsüzlüğümüz ve dolaylı olarak ön yargılı olmamız, o çok değerli insanlara. Bu kaçınılmaz bir durum aslında, her insanın başından geçen.. Doğduğum için mutlu olan insanlar tanıyorum ve hayatımın her yeni yaşında daha nicelerine beraber olmamızı ümit edenleri. Ben de sevdiğim insanların nice günlerinde yanlarında olmayı umuyorum ayrıca. Mevzu kişinin kendi doğum günü olduğunda zaman zaman daha coşkulu ya da karamsar olabiliyor. Dünyaya gelmek benim seçimim olmadığından dolayı bu seremoni anlamsız gelse de burada yaşamak, kendim olarak yaşamak, kendi hayatımı yönetmek ve bunun bilincinde olmak güzel. Yeniden dünyaya gelsem annem değişmesin isterdim. Bir anneyi anlamaya çalışmak ve hatta bunu başarabilmek çok zor, kaldı ki insanın kendisiyle bile anlaşması her zaman mümkün olmuyor. Sevdiğim insanların varoluşlarından dolayı duyduğum mutluluk bir yana annelerinin böylesine sevilesi evlatları yaşatabilmiş ve yetiştirebilmiş olmalarından dolayı hissettiğim saygı sonsuz. Ne mutlu ki doğurmuşsunuz bizleri, iyi ki bizimlesiniz. İyi ki varsınız anneler. Sizsiz dünya katlanılmaz bir yer olurdu.

Iyi ki doğdun çocuk ve iyi ki doğurdun anne..

Sevgi her zaman annelerimizin bize duyduğu gibi aşk ve sonsuzluk dolu olsun..

T.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder