6 Mayıs 2011 Cuma

Ah Mine'l Aşk, canım blogum

Çok özledim, yokluğunda kağıdı kalemi elime almaya üşendim o denli alışmış ki parmaklarım akarak yazmaya tutamadım alternatifleri, bekledim öylece, düşündüm elbet pekti fikirlerim, büyüyorum karşı koyamadığım bir hızla, gerçi reddetmek yeterli şahsıma, rengarenk çiçekler takip narin vücuduma vurunca kendimi yollara her daim beraber olduğumu bildiğimden içimdeki çocukla, sorunsuz geçiriyorum zamanımı, hep güzel yaşıyorum...

Bu haşmetli dünyanın an be an niyeti bozuklarla dolduğunu, çakalların meydanda cirit attığını, ademoğlunun çıkarları uğruna göze alabileceği eylemleri izledim, dinledim. Vay be dedim. Herkesler ne kadar da ciddi ve anlamlı konuşuyor. Anlamsızlığıma güldüm, kendime gülmüş olmama kahkaha attım, keyfim pek yerinde kimse dokunmasın, dinimiz amin:)

Baharla beraber aşk sarmış ortalığı, çiçekler, hayvanlar, insan hayvanı doğal ortamında açılıp saçılmış. Gülücükler dökülmüş ağaçlardan minicik, yer yer güneş vurunca simalara, derinliklerine şahit olabiliyor insan, negzel.

Havalar hala karanlık, hala yağmurlu, kafatasımın içinde bir yanma, direniyorum :) Bedenimde yeni bir motif, yüzümde gülücük çizgileri, ciciler, patiler, yürüyorum.


Ey bahar! Sürükle beni rüzgarlarınla, şehirler dolusu sevgi ve renk taşıyayım sırtımda.. Gezgin olasım var, çadırım, sandaletlerim, sırt çantam, rengarenk şortum ve bastonumla çıplak ayak koşasım var..

'ah mine'l-aşk ve hâlâtihî
ahraka kalbî bi harârâtihî'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder